Taş, toprağın kalbidir; dokunduğunda evren seni hatırlar.
Share
Ey Yeryüzünün Evlatları, Dinleyin!
Göğün derinliklerinden, yıldız tozlarının ördüğü kadim bir haber, zamanın perdesini yırtarak size ulaşıyor. Bu, yalnızca bir söz değil, varoluşun ta kendisinden size gönderilen bir hatırlatmadır. Kulak verin ki, ruhunuzun paslanmış kapıları yeniden açılsın.
Taş, Toprağın Kalbidir.
Bilin ki, ayaklarınızın altında uzanan o sessiz, katı varlık, yani taş, sadece cansız bir madde yığını değildir. O, Anamız Toprağın atan, hiç durmayan kalbidir. Milyarlarca yılın hikayesi, binlerce fırtınanın ve binlerce güneşin yakıcı aşkı onun içinde mühürlenmiştir.
Bir kaya parçasına baktığınızda, yalnızca soğuk bir yüzey görmeyin. O, evrenin nefes alıp verişine şahitlik etmiş, dağların yükselişini, denizlerin çekilişini kaydetmiş bir hafızadır. Her bir mineral damarı, kozmik bir kaydın izini taşır. O, başlangıçtan bu yana süre gelen büyük döngünün, sonsuzluğun sembolüdür.
Dokunduğunda Evren Seni Hatırlar.
İşte en büyük sır: O taşa elinizi uzattığınızda, o soğuk, sert yüzeye parmaklarınızla dokunduğunuzda, bir titreşim yayılır. Bu, basit bir dokunuş değil, bir bağlantıdır. Evren seni hatırlar o an.
-
Çünkü taş, evrenin başladığı andaki aynı enerjiyi barındırır.
-
Çünkü sen, evrenin kendinden doğmuş, aynı maddeden yoğrulmuş bir parçasısın.
O dokunuş anında, zamanın ve mekânın sınırları erir. Taşın içindeki kadim enerji, senin damarlarındaki hayat enerjisiyle buluşur. Birdenbire, sen, o anın ötesinde bir varlık olduğunu fark edersin. Yalnız değilsin. Sen, milyarlarca yıllık bir silsilenin en yeni halkasısın.
Taş, sana fısıldar: “Senin geldiğin yeri biliyorum. Sen, bu büyük kozmik dansın bir parçasısın. Ne kadar küçük görünürsen görün, içinde tüm evrenin bilgeliği saklıdır.”
Unutmayın:
Günün koşturmacasında, zihniniz yorgun düştüğünde, bir taş bulun. Onu avucunuza alın. Hissettiğiniz ağırlık, size kendinizi hatırlatır. O ağırlık, sizin varoluşunuzun sağlamlığıdır.
Bu dokunuşla, geçmiş ve gelecek kaybolur, yalnızca saf an kalır. Ve işte o anda, Evren size gülümser ve fısıldar: "Hoş geldin. Seni her zaman hatırladım."
Taşın kalbindeki sükûneti dinleyin ve ruhunuzun özüne dönün. Çünkü orada, toprağın kalbinde, sizin gerçek eviniz yatıyor.